Saraçhane’de İstanbul Büyükşehir Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu basın toplantısı düzenledi. Esenyurt ve Beşiktaş belediyelerine yapılan soruşturma hakkında konuşan İmamoğlu, “Yazılı tüm yasalara ve teamüllere aykırı bir durum var” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu Saraçhane’de bulunan belediye binasında düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Toplantıya, İBB Meclis üyeleri, milletvekilleri, genel başkan yardımcıları, siyasi parti yöneticileri ve basın mensupları katıldı. İmamoğlu toplantının ardından basın mensuplarının ve meclis üyelerinin sorularına yanıt verdi.

“Kartalkaya yangını, sorumluları cezalandırılmalı”

Basın toplantısında konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Ülke olarak hepimizi derin üzüntüye boğan bir facia yaşandı. Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın faciasında yaşamını yitiren 78 insanımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Yaralıların bir an evvel sağlıklarına kavuşması için duacıyız. Tüm milletimiz gibi bu olayda kusuru ya da ihmali olanların cezalandırılması en büyük temennimiz. Yetkileri en geniş manada eline almaya çalışan hükümet ve mevcut anlayış, sıra sorumluluk almaya gelince ortadan kayboluyor” dedi.

“Genel başkanların cezaevine atılması asla kabul edilemez”

Konuşmasının devamında İmamoğlu, “Aynı günlerde bir yanda yangın faciasının acılarını yaşarken öte yanda siyasallaştırılmış yargı eliyle Türk siyasetine şekil verilmeye çalışıldığını gördük. Zafer Partisi genel başkanı Sayın Ümit Özdağ, her nedense İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla gözaltına alındı. Selahattin Demirtaş 7 yılı geçen bir zamandır cezaevinde tutuluyor. O da genel başkan iken tutuklandı. Şimdi de Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ tutuklandı. 2025 yılında genel başkanların cezaevine atılması asla kabul edilemez. Buradan hem Sayın Demirtaş’a hem de Sayın Özdağ’a sevgilerimi ve selamlarımı yolluyorum. Başlarına gelen bu hukuksuzluğun artık sona erdirilmesini talep ediyorum” diye konuştu.

“Basın toplantımızın adı: Turpun Büyüğü”

İmamoğlu, "Basın toplantımızın adı, Turpun Büyüğü. Bugün, heybeden turp niyetine çok enteresan bir kişilik çıkacak. Bu kişinin adeta bir infazcıya dönüştürüldüğünü, hukuksuzlukların perdesi yapılmaya çalışıldığını, olmayan raporların nasıl iddianameye girdiğini, raporların nasıl değişime uğradığını, imzasız raporla insanların nasıl suçlandığını sizlerle ve kamuoyuyla paylaşacağım” ifadelerini kullandı.

“Mahkeme, olmayan bir raporla iddianameyi nasıl kabul etti?”

7 yıl hapis ve siyasi yasakla yargılandığını ifade eden İmamoğlu, “Bildiğiniz gibi, Beylikdüzü Belediye Başkanlığım sırasında, 2015 yılında yapılan bir ihale nedeniyle hakkımda dava açıldı. Bu dava halen Büyükçekmece Adliyesi’nde devam ediyor. 7 yıl hapis ve siyasi yasakla yargılanıyorum. Mahkemenin, duruşma başlarken hedef koyduğu bitirme süresi 409 gündü. 11 Nisan’a ertelenen duruşma 826. gününde karara bağlanacak mı hep birlikte göreceğiz. Aslında yargılandığım ihale dosyası hakkında 2020 yılında Danıştay karar verdi. Burada, belediye başkanına yani bana ceza sorumluluğu yüklenemeyeceğini karara bağladı. Danıştay’ın bu kararının altında 5 yüksek yargıcın imzası bulunuyor. Buna rağmen bana dava açıldı. Danıştay’ın 5 yüksek yargıcının benimle ilgili görüşünü yeterli bulmayan mahkeme, konuyu bir bilirkişiye emanet etti. 3 Temmuz 2022 günü bu bilirkişi raporunu sundu. Bu sıra dışı bilirkişi, Danıştay’ın 5 yüksek yargıcının kararını doğru bulmamıştı ve yeni yazdığı raporla, bu ihalede sorumluluğum olduğunu iddia etti. Bu ifadeler iddianameye de girdi. Bakın ekranda da görebilirsiniz, bu sıra dışı bilirkişinin raporuna dayanan savcı iddianamenin 7. sayfasında ne diyor; ‘bu bakımdan soruşturmaya konu ve suç teşkil eden eylemler olduğu tespit edilen ihale ile ilgili iç denetçi tarafından hazırlanan raporun, üst yönetici olan şüpheli Ekrem İmamoğlu’na sunulmasına rağmen, ihalenin iptali ve ilgililer hakkında suç duyurusu vesaire herhangi işlem yapmadığı tespit edilen şüphelinin cezai sorumluluğu doğacağı açıktır.’ Savcıya göre; Beylikdüzü Belediyesi’nin iç denetçisi bu ihaleyle ilgili sorunlar tespit etmiş, rapor hazırlamış ve bana sunmuş. Ama ben gereğini yapmamışım. Bu iddia çok ciddi ve önemli. Yalnız ortada bir sorun var. Ciddi bir sorun var. Böyle bir rapor yok. Tekrar ediyorum böyle bir rapor yok! Olmayan bir rapor bana sunulamayacağı için de sorumluluk ihmali yapmam söz konusu değil. Peki olmayan rapor savcı iddianamesine nasıl giriyor? İnanır mısınız bunu önce bir mülkiye müfettişi yazdı. Bugün tek bir isme odaklanacağımız için başka isim vermeye gerek yok. Bu davanın bilirkişisi de, tıpkı mülkiye müfettişi gibi iç denetçi raporu olduğunu belirtti. Avukatlarımız böyle bir rapor olmadığını mahkemede ispat etti. Buna rağmen yani olmayan bir rapora rağmen mahkeme iddianameyi kabul etti. Gördüğünüz gibi bu bilirkişi; olmayan şeyleri yazacak-atıf yapacak kadar rahat bir profesyonel. Başına bir şey gelmeyeceğinden emin. Belli ki arkasında güvendiği kişiler var” dedi.

Aydın’da kahvehaneler geri dönüşüm merkezi olacak Aydın’da kahvehaneler geri dönüşüm merkezi olacak

“Bilirkişi Satılmış Bey’e bu cengaverli nedeniyle yeni vazifeler verildi”

İmamoğlu, “Bu sıra dışı bilirkişinin adı; Satılmış. Evet heybedeki turpun adı belli oldu. Satılmış Bey. Bu ismi aklınızda tutun. Gerçi akılda kalıcı bir yanı var zaten. Satılmış Bey bilirkişisinin, bu davayla beraber hayatımıza özel olarak nasıl görevlendirildiğini göreceksiniz. Olmayan bir raporu varmış gibi göstererek adli makamları yanıltmaya yönelik girişimi nedeniyle, bilirkişi Satılmış Bey ile ilgili suç duyurusunda bulunulmasını mahkemeye ilettik. Mahkeme bu talebe cevap bile vermedi. Diyorum ya, arkası sağlam. Korunaklı yerde. Danıştay’ın 5 yüksek yargıcı yerine bilirkişi Satılmış Bey’e itibar edilince mahkemeye itiraz ettik. Mahkeme yeni bir bilirkişi grubu oluşturdu. Sayıştay denetçisi olarak görev yapmış 3 kişilik uzman bilirkişi heyeti konuyu inceledi. Yeni rapor benim ve arkadaşlarımın lehine çıktı. Yani bu kez muhasebe kökenli Satılmış Bey değil, 3 emekli Sayıştay denetçisinden oluşan, devlet ciddiyetini bilen kişiler rapor hazırladı. Bu raporun ardından mahkeme dedi ki; ‘2 rapor birbiriyle çelişiyor. O zaman bir 3. bilirkişi raporu isteyelim’. Mahkeme yine, bu kez başka 3 Sayıştay denetçisinden bilirkişi raporu istedi. Yeni bilirkişi raporu geldi. Rapor yine benim ve arkadaşlarımın lehine çıktı. Raporlarda ne deniyor biliyor musunuz; Ekrem İmamoğlu’nun ihalede bir sorumluluğu olmadığı gibi ihalede yanlış bir işlem yapılmamış ve kamuyu kara geçiren uygulama yapılmıştır. Yani Danıştay’ın 5 yüksek yargıcı, Sayıştay’dan emekli 6 denetçi bizi haklı buldu. Bir, Satılmış Bey haklı bulamadı. Sanırım buraya kadar anlattıklarımla, Satılmış isimli bilirkişi arkadaşın profili hakkında aklınızda bir şeyler şekillendi. Düşünsenize adam mahkemeyi aldatacak kadar cesur. Olmayan rapordan bahsedecek kadar gözü kara. Normalde böyle bir bilirkişinin ehliyeti iptal edilir değil mi? Ama öyle olmadı. Satılmış Bey’e bu cengaverliği nedeniyle yeni vazifeler verildi. Yani ödüllendirildi. Verilen görevler de ne tesadüf ki, hep bizimle ilgili. Görüldüğü gibi bilirkişi Satılmış Bey’in bize karşı bariz bir art niyeti var. İspatlı belgeli. Peki ne oldu biliyor musunuz? 2 Şubat 2024’te, İETT hakkında yürütülen bir soruşturmaya yine bilirkişi olarak Satılmış Bey atandı. İETT avukatları kamu ihalelerinde yetkin olmadığı için Satılmış’ın bilirkişi olarak atanmasına itiraz etti. Savcı yanıt vermeden 6 ay bekledi. Ağustos ayına geldiğimizde ‘Hayır bu soruşturmanın bilirkişisi Satılmış Bey olacaktır’ dedi. Beklendiği ve istendiği gibi bilirkişi Satılmış Bey, İETT aleyhine bir rapor hazırladı. Asılsız tespitlerle dolu bir rapor. Savcı başka bilirkişi kabul etmeyince, İETT emekli Sayıştay denetçilerinden oluşan bir gruptan bilimsel uzman görüşü talep etti. Sayıştay denetçileri bilirkişi Satılmış Bey’in raporunun hukuken doğru olmadığını ispatlayan bir rapor gönderdi. Bitmedi. Her raporunda bizi ve kurumlarımızı suçlayan, bu art niyetliliği ispatlanmış bilirkişiye bir görev daha verildi. Resmen özel olarak sürekli bize atanıyordu. Geçtiğimiz Eylül ayında, asfalt firmamız İSFALT ile ilgili yürütülen bir soruşturmada da bilirkişi olarak yine Satılmış Bey tercih edildi. Savunma avukatlarımız mahkemeye dilekçe vererek bilirkişinin yeterliliği olmadığını belirtti. Pek tabii yine de Satılmış Bey’e görevi verdiler. Tahmin ettiğiniz gibi kısa sürede raporunu hazırlayan bilirkişi Satılmış Bey, şirketimiz ve çalışanları aleyhine rapor düzenledi. Tıpkı İETT’de olduğu gibi İSFALT’ta da arkadaşlarımız emekli Sayıştay denetçilerinden bilimsel uzman görüşü talep etti. Pek tabii bilimsel rapor Satılmış Bey’in raporunu hukuksuz buluyordu. Şimdi burada önemli unsur şu: Bildiğiniz gibi belediye operasyonlarını yapan savcılar 3 şirketimizin 16 ihale dosyasını polis marifetiyle almıştı. Beşiktaş ve Esenyurt operasyonlarının ardından, konunun İBB’ye getirilmek istendiğini belirtmiştim. İşte bilirkişi Satılmış Bey’e verilen bu 2 dosya da aynı soruşturmada yer alıyor”

İmamoğlu, “Bu Varan 4 çok enteresan. Satılmış Bey bu kez İBB lehine karar veriyor. Ama nasıl? Yahu anlatmadan şunu söyleyeyim. Bu iktidar ağzını yaya yaya, ‘Yargı bağımsızdır’, ‘Yargıyı rahat bırakın’, ‘Hele yargının kararını bir görelim’ diyor ya. Gerçekten edeplerini ve utanma duygularını kaybetmişler. Hikâye gibi anlatıyorum sizler de dinliyorsunuz da bunların hepsi bir başka skandal. Bizim soruşturmalar ne tesadüf hep Satılmış Bey’e denk geliyor ya. Arkadaşlara sordum. İstanbul’da kaç bilirkişi var diye. 8 bin 806 bilirkişi varmış. Temel alanı Satılmış Bey gibi muhasebe olan ise 1.891 bilirkişi var İstanbul’da. Yahu bu binlerce bilirkişi arasında bize hep Satılmış Bey’in düşmesi tesadüf olabilir mi? Dönelim Varan 4’e. Dedim ya Satılmış Bey bu kez kurum lehine rapor verdi ama nasıl? Göreve geldiğimizde geçmişte yapılan usulsüz iş ve işlemlerin tespiti için inceleme başlatılması talimatı verdim. 2019’un sonbaharında. Teftiş kurulumuz çok sayıda dosya buldu, çok sayıda suç duyurusunda bulunduk. Belgeli ispatlı konular ama ne yazık ki hep yargıdan döndü. Onlardan biri de 2018 yılında İSBAK şirketimizde yapılan bir ihale ile ilgiliydi. Usulsüzlük tespit ettik. Mahkemeye verdik. Mahkeme 2023 yılında bu soruşturmada, yine ünlü bilirkişi Satılmış Bey’i tercih etti. Sonuç ne oldu? Satılmış Bey usulsüzlük var dediğimiz dosya için kusur yok raporu verdi. 2019 öncesi döneme karşı son derece nazik olan Satılmış Bey, maşallah 2019’dan sonra cengaver oluveriyor. Hani siyaset yargıya müdahale etmiyordu? Nedir bu Satılmış Bey sevdası. Hayatımıza Satılmış Bey isimli kişi bu kadar nüfuz ettirilince araştırmaya başladık. Kimdir bu diye. Bir baktık ki bu arkadaşa nedense hep CHP’li belediyelerin dosyaları düşüyor. Hayri İnönü zamanında Şişli, Şükrü Genç döneminde Sarıyer, Ali Kılıç döneminde Maltepe, Küçükçekmece liste uzayıp gidiyor” diye konuştu.

“Yani yazılı tüm yasalara ve teamüllere aykırı bir durum var”

İmamoğlu, “Sırada varan 5 var. Dananın kuyruğu çoktan koptu da, buradaki kopuş başka bir boyutta. Bu maharetli bilirkişi Satılmış Bey, son olarak nerede karşımıza çıktı biliyor musunuz? Geçtiğimiz haftalarda yapılan Beşiktaş ve Esenyurt operasyonlarında. Eğer bir konu İBB’yi ve Ekrem İmamoğlu’nu ilgilendiriyorsa, savcıların konuyu bize bağlama arzusu varsa, bilin ki maharetli bilirkişi Satılmış Bey de o dosyaya ekleniyor. Adeta ‘Alo Satılmış Bey’. Hemen imdada yetişiyor. Şak diyorlar tak diye rapor çıkıyor. Beşiktaş ve Esenyurt operasyonları ile İBB şirketlerinin bağı şöyle; savcılığın, son Beşiktaş ve Esenyurt operasyonları 236-201 no’lu dosya üzerinden yürüyor. Bildiğiniz gibi bu gizli bir dosya. Bu dosya aynı zamanda İETT, İSFALT VE İGDAŞ’ı da ilgilendiriyor. Çünkü, bu dosya aslında bu 3 kurumumuzdan savcılıkça alınan 16 ihale dosyasıyla ilgili. Düşünün savcı yeni bir soruşturma numarası bile almadı. Bizim dosyadan hareket etti. İlinti kuruyor. Öğrendik ki bu dosya için de bir bilirkişi ekibi kurulmuş. Bu kez iyi bir yanı var heyet 3 kişilik. 3 kişiden biri tanıdık: Tabii ki Satılmış Bey. Diğer 2 bilirkişinin adını etik olması adına vermiyoruz. En azından Satılmış Bey bu kez tek değil, daha önce olduğu gibi istediği şekilde at koşturamaz diye düşünüyor insan. Peki öyle oluyor mu? Şu an ekranda, Satılmış Bey bilirkişisinin adını da gördüğünüz bilirkişi raporunun bir sayfası var, 3 Ocak 2025 tarihli. Bu raporda tutuklu Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer ile ilgili bir bölüm var. Orada aynen şöyle diyor; Ahmet Özer’in belediyeyi sevk ve idare etmek görevini ihlal ve ihmal ettiği ve kötüye kullandığı hükmü kapsamında değerlendirildiği. Yani baktığınızda 3 Ocak tarihli 3 kişilik bilirkişi heyetinin raporunda belediye başkanımız suçlanıyor. Böyle düşünmekte haklısınız çünkü kurallar belli. Kural diyor ki; Çoklu bilirkişi belirlendiği hallerde, her bilirkişi ayrı ayrı rapor veremez. Ayrı ayrı rapor verebilmek için, muhalefette kalan bilirkişi önce karşı oy yazısı yazmalı sonra bilirkişi raporu vermelidir. Bunu ben demiyorum. Adalet Bakanlığı Bilirkişilerin Uyacağı Rehber İlkeler ve Bilirkişi Raporlarında Bulunması Gereken Standartlar bölümünde Adalet Bakanlığı diyor. Sayın bakan iyi dinleyin burayı. Yanıt bekleyeceğim sizden. Aynı şekilde Ceza Muhakemesi Kanununun 67 taksim 2. maddesine göre de “Birden çok atanmış bilirkişiler değişik görüşleri yansıtmışlarsa veya bunların ortak sonuçlar üzerinde ayrık görüşleri varsa, bu durumu gerekçeleri ile rapora yazarlar.” Şimdi size 3 Ocak tarihli bilirkişi raporunun alametifarikasını söyleyeyim mi? Asıl büyük skandala gelelim. Bu raporda diğer 2 bilirkişinin imzası yok. Sadece Satılmış Bey bilirkişisinin imzası var. Raporu hazırlayan da o. Yani yazılı tüm yasalara ve teamüllere aykırı bir durum var. Kuralları okudum sizlere. 3’ünün de imzası olması lazım. Bilirkişi Satılmış Bey bu raporu, diğer 2 bilirkişiye götürüyor ama onlar imzalamıyor. ‘Burada belediye başkanı suçlanamaz’ diyorlar. Peki, heyet olarak bilirkişi atayan savcılık ne yapıyor? Her şeyi bildiği halde bu geçerliliği olmayan raporu baz alıyor. 13 Ocak günü de Beşiktaş ve Esenyurt operasyonu yapılıyor. Altını çizelim: Salt bilirkişi raporu ile operasyon yapılmasa da, tek kelime ile hiçbir hükmü olmayan rapor, Ahmet Özer’i şüpheli yapıyor. Operasyon haberlerini gören diğer 2 bilirkişi hemen adliyeye giderek kendi hazırladıkları ve imzaları bulunan bilirkişi raporunu savcıya sunuyor. Bu rapor 2 imzalı. İşte o raporun ilk sayfası burada. Gördüğünüz gibi şüpheliler arasında Ahmet Özer yok. O yüzden kapattık isimleri. Savcının yanıtı ilginç; Burada sorun yok. Herkes ayrı ayrı rapor vermiş sayılır.İşte 2 farklı bilirkişi raporunun ilk sayfaları. Koyu renkli olan Satılmış Bey bilirkişisinin raporunda belediye başkanımız Ahmet Özer şüpheli, diğer 2 bilirkişinin hazırladığı raporda Ahmet Özer şüpheli değil, listede adı yok. Savcılık ne yaptı, teamüle ve CMK’ya aykırı şekilde malum bilirkişinin raporuyla belediye başkanını itham etti ve bir kez daha tutuklama kararı verildi. ‘Sorun yok, herkes ayrı rapor vermiş sayılır’ diyen savcı gördüğünüz gibi gerçeklerle hareket etmiyor. Kurallar, yasalar herkes ayrı ayrı rapor verebilir demiyor. Çoklu bilirkişi kararı ya ortak çıkar, ayrılık varsa aynı rapora gerekçeleriyle yazarlar diyor. Bilirkişi heyetse tek imzayla gelen raporu kabul edemezsin diyor” dedi.

“Rubicon’u geçenlerde kaygı ve korku yoktur”

Ekrem İmamoğlu, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularına yanıt verdi. "Endişeniz var mı" sorusuna İBB Başkanı "Endişeniz var mı sorusu sıkça soruluyor. Bir iş insanıyken sorumluluk üstlenme adına yola çıktım. Bu kutsal yolculukta kararlı bir insanım. 2019 yolculuğu itibariyle başka bir evreye ulaştı bu yolculuk. Özellikle bir kamu yöneticisinin hukuksuzluklarıyla mücadele etme sebebiyle başladığım siyaset yolculuğunda belediye başkanlığı koltuğuna geldim. Rubicon’u geçenler için kaygı ve korku yoktur" diye yanıt verdi. İmamoğlu, CHP’nin erkenden Cumhurbaşkanı adayını açıklayıp açıklamaması gerektiği ile ilgili soruya "Şu an ülkede çok önemli bir yargı konusu var. Ben buna odaklanmayı doğru buluyorum, diğer konular hakkında konuşmayı şu an için doğru bulmuyorum" dedi. Başka CHP’li belediyelere operasyon bekliyor musunuz?” sorusuna ise İmamoğlu, “Beklemiyoruz dersek yalan olur. Allah bu milleti adaletsiz yöneticilerden korusun” diye konuştu.

Kaynak: iha