Yaklaşık 25 yıllık gazetecilik tecrübesine sahip olan Sinan Saygı, ikinci kitabı ‘Huzur Veren İstanbul’ kitabıyla kitap dünyasına dahil oldu. İŞİN DETAYI Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Sinan Saygı, kitap dünyası ve yazarlık üzerine sorularımızı cevaplandırdı.

İlk kitabınız ‘Tarihsel Gelişim İçinde Kamuoyu Kavramı’ başlığını taşıyor. Kitaptan ve içeriğinden biraz bahseder misiniz?

Kitap, kamuoyu gerçeğine tarihsel perspektif ve kuramsal bakış açısıyla yaklaşan, demokrasilerde kamuoyunun rolü ve önemini işleyip, totaliter sistemdeki baskıcı rejimlerde propaganda ve dayatmaya dayalı kamuoyu oluşumunu göz ardı eden bir nitelik taşıyor. Kitabın düşünsel alt yapısında demokrasi kavramı yer alıyor. Demokrasilerde kamuoyu tartışılmaz derecede bir öneme sahip. Yönetme ve yönetilme süreçlerinde kamuoyunun rolü oldukça fazla. Dolayısıyla gerek siyaset gerekse iletişim bilimlerinin inceleme alanlarına giren kamuoyu kavramının hangi süreçlerde ve toplumlarda ortaya çıktığı, nasıl bir gelişim arz ettiği çok önemli. Kitabın yazılma amacını da bu düşünsel altyapı oluşturuyor. Dolayısıyla ‘Tarihsel Gelişim İçinde Kamuoyu Kavramı’ kitabı sadece kamuoyu kavramını tek eserde toplayan ender kuramsal çalışmalardan birisini oluşturuyor. Bu yönüyle de kitap dünyasında önemli bir açığı da dolduruyor.

İkinci kitabınızın adı ‘Huzur Veren İstanbul’. Bu kitap nasıl ortaya çıktı?

Dünya tarihinde en güzel ve önemli şehirlerden birisi olan İstanbul, gerek jeopolitik gerekse tarihi açıdan diğer şehirlere nazaran apayrı bir yere sahip. Şehrin dört bir yanından adeta tarih fışkırıyor. Kitap, 40’lı yaşların sonuna doğru hızla yaklaşan Selim’in İstanbul gezi notlarını ve ayrıca biraz da hayat hikayesini konu alıyor. Kendini bazen İstanbul Boğazı’nda bazen de Haliç turunda buluveren Selim’i en çok İstanbul Boğazı’ndaki eşsiz yalı ve konaklar heyecanlandırıyor. Her yaptığı gezide İstanbul’a daha fazla hayran kalan Selim için İstanbul’da her zaman zevkle gidilecek bir yerler var. Bazı bölümlerde ise şiirden destek alan bir anlatım tarzı kitapta egemen oluyor.

Sinan Bey, biraz kendinizden bahseder misiniz? Gazeteciliğe ne zaman başladınız?

1975 yılında Kocaeli’nin Gebze ilçesinde dünyaya geldim. İlk, orta ve lise tahsilimi İstanbul’da tamamladıktan sonra üniversiteyi 1997 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Ana Bilim Dalında bitirdim. Yüksek lisansımı yine İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Ana Bilim Dalında yaparak, 2000 yılında uzman iletişimci unvanını kazandım. Yüksek lisansı bitirdikten sonra 2000 yılında Dünya Gazetesi’nde gazeteciliğe başlayarak, burada çeşitli departmanlarda 9 yıl muhabirlik ve editörlük yaptım. Daha sonra gazetecilik kariyerime başka basın yayın organlarında devam ettim. Çeşitli kuruluş ve ajanslarda gazetecilik yaptıktan sonra bir dönem özel bir şirkette basın danışmanlığı görevinde de bulundum. 25 yıllık basın tecrübesine sahibim. Kariyerime basın sektöründe devam etmeyi hedefliyorum.

Yazarlık sizin için ne anlam ifade ediyor? Yazarken kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Yazarlık aslında gazeteciliğe çok benziyor. Yıllardır gazetecilik yaptığımdan yazarlık da bana aslında hiç yabancı değil. Yazarken kendimi daha özgür hissediyorum. İnsanın düşündüklerini, bilgilerini, duygularını yazarak kitaplaştırması insanı hem özgürleştiriyor hem de söz konusu bilgi, duygu ve düşüncelerini adeta kaydediyor. Yazmanın insanı özgürleştirmesinin yanı sıra beyni ve hafızayı da canlandırdığı ve geliştirdiği de söylenebilir. Ancak iyi ve çok yazabilmek için insanın çok kitap okuması da gerekiyor. İnsan ne kadar çok okursa, yazma kabiliyeti de o oranda artıyor.

TİCARET BAKANLIĞI GÜMRÜK MUHAFAZA EKİPLERİ UYUŞTURUCUYA GEÇİT VERMİYOR TİCARET BAKANLIĞI GÜMRÜK MUHAFAZA EKİPLERİ UYUŞTURUCUYA GEÇİT VERMİYOR

Gerek yerli gerekse yabancı yazarlardan hangilerini beğenerek okuyorsunuz?

Bugüne kadar Stephen King’in bir çok kitabını okudum. King, en beğendiğim yazarlardandır kuşkusuz. Akademik yazarlardan beğendiklerim arasında Jürgen Habermas ve Richard Sennett yer alıyor. Ahmet Ümit’in Sultanı Öldürmek kitabını çok severek okudum. Philip Mansel’in Konstantiniyye kitabı mükemmeldi. Genellikle tarih ve inceleme-araştırma kitaplarını okumaya çalışıyorum.

Editör: TE Bilisim