Türkiye, 2025 yılına bal ihracatında güçlü bir başlangıç yaparak Ocak ayında 1341 ton bal ihraç etti ve bu satışlardan 4 milyon 150 bin 888 dolar gelir elde etti.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, geçen yılın aynı ayına kıyasla ihracatta ciddi bir sıçrama yaşandığını ve ülke çeşitliliğinin artırıldığını belirtti.
BAL İHRACATI BU SENE KAZANDIRDI
Türkiye’nin bal ihracatı, 2025’in Ocak ayında dikkat çekici bir büyüme sergiledi; geçen yıl 611 ton olan ihracat miktarı bu yıl 1341 tona ulaşarak yüzde 119’luk bir artış gösterdi. Değer bazında ise 2 milyon 530 bin 931 dolar olan rakam, yüzde 64’lük yükselişle 4 milyon 150 bin 888 dolara çıktı. Bu performans, Türk balının uluslararası piyasalarda giderek daha fazla talep gördüğünü ve sektörün potansiyelini ortaya koyuyor.
İhracatçıların markalı ve üst kalite küçük ambalajlı ürünlere yönelmesi, bu başarının arkasındaki önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Gürdoğan’ın vurguladığı gibi, balın katma değerli bir ürün olarak pazarlanması, hem miktar hem de değer artışını destekliyor.
Türkiye’nin bal üretimindeki doğal avantajları ve kalite standartları, küresel rekabette öne çıkmasını sağlıyor.
BAŞLICA PAZARLAR VE ÜLKE ÇEŞİTLİLİĞİ
2025 Ocak ayı bal ihracatında ABD, 1 milyon 783 bin 701 dolarlık alımla lider konumda yer aldı; bu ülkeyi 637 bin 315 dolarla Almanya ve 483 bin 189 dolarla Kanada takip etti. Bu üç ülke, Türk balının en büyük alıcıları olarak öne çıkarken, toplam ihracatın büyük bir kısmını oluşturuyor. Özellikle ABD pazarındaki güçlü talep, Türk balının Kuzey Amerika’da marka bilinirliğinin arttığını ve tüketici tercihlerinde yer bulduğunu gösteriyor.
İhracatta ülke çeşitliliğini artırma hedefi de meyvelerini verdi; geçen yıl aynı dönemde ihracat yapılmayan Slovenya, Hollanda, Kosova, Bangladeş, Libya ve İzlanda gibi ülkeler, bu yıl Türk balıyla tanıştı. Bu yeni pazarlar, Türkiye’nin ihracat ağını genişletme çabasının bir sonucu olarak dikkat çekerken, sektör temsilcileri bu çeşitliliğin uzun vadeli büyüme için kritik olduğunu vurguluyor.
SEKTÖRÜN GELECEĞİ
Bal ihracatı, 2025’e güçlü bir giriş yaparak sektörün geleceğine dair umutları artırdı; Gürdoğan, markalı ve yüksek kaliteli ürünlere odaklanmanın ihracatı daha da büyüteceğini belirtti. Türkiye’nin doğal bal üretim kapasitesi, özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nin zengin florası sayesinde, ihracatta rekabet avantajı sağlıyor. Son iki günde sosyal medyada yapılan yorumlar, Türk balının uluslararası fuarlarda daha fazla tanıtılması ve sertifikasyon süreçlerinin hızlandırılmasıyla ihracatın ivme kazanabileceği yönünde görüşler içeriyor. Bu strateji, hem miktar hem de gelir açısından sektörü daha üst seviyelere taşıyabilir.
İhracatçıların ülke çeşitliliğini artırma çabası, küresel pazarda Türk balının görünürlüğünü ve erişimini genişletiyor. Yeni pazarlara giriş, sadece ekonomik getiriyi değil, aynı zamanda Türkiye’nin bal üretimindeki kalitesini dünya çapında tanıtma fırsatını da beraberinde getiriyor.
Türk balı, bu trendle ilerlerse 2025’te yeni rekorlara imza atabilir.
