İlk çeyrekte altın Bitcoin’i solladı İlk çeyrekte altın Bitcoin’i solladı

Yapay zekâya yatırım yapmak, banka­ların rekabet avantajı elde etmesini sağlı­yor. 2024'te yalnızca az sayıda banka ya­pay zekâyı kurumsal düzeyde sistematik olarak geliştirirken, büyük çoğunluğu he­nüz daha taktiksel bir yaklaşım benimsi­yor.

2025'te bu durumun hızla değişmesi ve yapay zekâ yatırımlarının bankaların müşteri deneyimini ve operasyonel ve­rimliliğini artırmak için temel bir stra­teji haline gelmesi bekleniyor. Dijitalleş­menin bu hızla devam etmesi, bankaların sadece süreçlerini modernize etmelerini değil, aynı zamanda yeni iş modelleri ge­liştirmelerini de zorunlu kılıyor.

Farklı hızlarda evriliyor

Bölgesel ve ülke bazlı gelişmelere ba­kıldığında, dünya genelinde bankacılık sektörünün farklı hızlarda evrildiğini görmek mümkün. ABD'de büyük ban­kalar yatırım bankacılığı ve tahvil tica­reti sayesinde kârlılığını artırırken, orta ve küçük ölçekli finans kuruluşları da­ha fazla düzenleyici baskıya maruz kalı­yor.

Açık bankacılık girişimleri ve finte­ch ortaklıkları, ABD'deki bankalar için büyüme alanları sunarken, müşteri sa­dakatini korumak giderek daha zor ha­le geliyor. Avrupa'da bankaların düşük faiz ortamına yeniden uyum sağlama­sı gerekecek. Çin'de fintech firmaları­nın rekabet baskısı sürerken, hüküme­tin düzenleyici reformları dikkat çeki­yor. Son yıllarda Çin’de dijital ödemeler ve mobil bankacılık hızla gelişti, ancak bu durum, geleneksel bankalar için hem fırsatlar hem de tehditler yarattı. Hin­distan’da ise dijital bankacılık hizmet­lerinin büyümesi, finans sektörüne yö­nelik büyük fırsatlar yaratıyor.

Beş temel eğilim

Sektör liderlerinin attığı adımlara baktığımızda, beş temel eğilim öne çı­kıyor. İlk olarak, dijital finansal hizmet­lere uyum sağlayarak iş modellerini dö­nüştürmek gerekiyor. İkinci olarak, ope­rasyonel verimliliği artırmak için yapay zekâdan faydalanmak büyük önem taşı­yor. Bankalar, süreçlerini otomatikleşti­rerek maliyetleri düşürebilir ve müşteri hizmetlerini daha kişiselleştirilmiş ha­le getirebilir.

Üçüncü olarak, risk yöne­tim kültürünü güçlendirmek gerekiyor. Teknolojik gelişmeler, yeni riskler do­ğururken, bankaların siber güvenlik ve dolandırıcılıkla mücadele konusunda daha fazla yatırım yapmaları gerekiyor. Dördüncü olarak, teknolojik gelişmele­re ayak uyduran eğitim programları uy­gulamak bankalar için kritik hale geli­yor. Son olarak, yapay zekâyı bankacılık operasyonlarının merkezine almak, dö­nüşümü hızlandıracaktır.

2025 yılı, finansal hizmetlerin ya­pay zekâ ile nasıl evrildiğini belirleye­cek kritik bir dönem olacak. Bankalar, bu değişime uyum sağlamak için cesur adımlar atmak zorunda. Geleceğin ka­zananları, dijitalleşmeye hızla uyum sağlayanlar olacak.